ÇEK KANUNDA DÜZENLENEN SUÇLAR VE 6728 SAYILI YASA İLE YENİDEN GETİRİLEN KARŞILIKSIZ ÇEKE HAPİS CEZASI VE UYGULAMADA KARŞILAŞILAN SORUNLAR & ÇÖZÜMLERİ
09.08.2016 tarihinde yayımlanan 6728 sayılı “YATIRIM ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİ AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN” mevcut yasama sistemimizin bir sorunu olan torba kanun niteliğinde olup çek kanununda da yeni düzenlemeler getirmiştir.
Bu düzenlemelerle ticari hayatta pek de ahde vefalı olmayan Türk tacirleri için, karşılıksız çek keşide etmeleri halinde tekrardan hapis yolu gözükmüştür.
Torba kanun kapsamında uygulamacıların karşılaştığı en temel sorun yürürlük ve görev konusundaki sorunlar olup bu hususlarda yazımızda ele alınacak ve olmasını gerektiğini düşündüğümüz ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ninde güncel olarak verdiği bir kararla da uygulamanın ne yönde oluştuğu konusunda da fikir vermeye ve Çek Kanunu’nun 7.maddesinde yer alan hapis cezasını öngören diğer suç tiplerini de ele almaya çalışacağız.
Öncelikle merak edilen karşılıksız çekte hapis cezasını yeniden gündeme getiren Çek Kanunu’na eklenen yeni hükümleri ele alarak başlamak gerekirse;
6728 sayılı kanunla Çek Kanunu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Ceza Sorumluluğu, Çek Düzenleme Ve Çek Hesabı Açma Yasağı (1)
“MADDE 5 – (1) (Değişik: 15/7/2016-6728/63 md.) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun’a göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır. Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına karşı yapılan itirazlar bakımından 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır. Bu davalar çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.”
Görüldüğü üzere karşılıksız çıkan çeke ilişkin olarak İCRA CEZA MAHKEMELERİ’nin çekin tutarı ve faizinden az olmayacak şekilde adli para cezasına hükmedeceği düzenlemesi getirilmiş. Bu düzenleme usul hukuku açısından görevli mahkemeyi düzenlemesinin yanında önceden Cumhuriyet Savcılığı kanalıyla sağlanan çek düzenleme yasağı ve çek hesabı açma yasağı işlemlerinin uygulaması görevini de İcra Ceza Mahkemelerine vermiştir.Kanun bu hükmü yayım tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş durumdadır.
Dolayısıyla ceza hukuku açısından 09.08.2016 tarihinden itibaren karşılıksız olarak çek keşide edilmesinin adli para cezası yaptırımına bağlandığını anlamaktayız.
“Bu aşamada enter parantez yapmak gerekirse ,2 soru gündemimize gelmektedir.
1.si kanun yayım tarihinden önce keşide edilen ancak 09.08.2016 tarihinden sonrası keşide tarihi olarak belirtilen çekler hakkında bu hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağı konusu ceza hukuku suç teorisi kapsamında ele alınması?
2.soru ise 09.08.2016 tarihinden sonra keşide edilmesine rağmen kare kod ve seri numara taşımayan çekler açısından durumun ne olacağıdır. Bu konuları bir sonraki yazımızda ele alacağız.”
Suçun faili yani cezalandırılacak kişi ve kişiler ise maddenin 2. Fıkrasında belirtilmiştir.
“(2) (Mülga: 31/1/2012-6273/3 md.; Yeniden düzenleme: 15/7/2016-6728/63 md.) Birinci fıkra hükmüne göre çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür. Birinci fıkra uyarınca hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilenler, yasaklılıkları süresince sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamazlar. Ancak, hakkında yasaklama kararı verilenlerin mevcut organ üyelikleri görev sürelerinin sonuna kadar devam eder.
(3) Çek hesabı sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil olarak tayin edemez. Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili olarak çek düzenlenmesi hâlinde, bu çekten dolayı hukukî ve cezai sorumluluk çek hesabı sahibine aittir.”
Görüldüğü üzere tüzel kişiler açısından kamu borçlarından sorumluluktaki sisteme benzer şekilde tüzel kişinin yönetim organlarına karşılıksız çıkan çek hakkında ceza verilmesi durumunun gündeme geleceği açıktır. Bu durumun şirket alacakların tahsili açısından alacaklılara baskı imkanı sağlayacağı görülmektedir. Kanunu dolanmaya çalışan gerçek kişiler açısından da 3. Fıkra tesis edilmiş olup gerçek kişilerin vekalet ilişkilerinin arkasına saklanmalarının önüne geçilmiştir.
Hapisle ilgili kısma gelmek gerekirse Çek Kanunun 5. maddesinin 10. ve 11. Fıkralara getirdiği düzenleme ile ödenmeyen adli para cezalarının infaz kanunu kapsamında hapis cezasına dönüşeceği ve bu suçla ilgili olarak Ön ödeme,Uzlaşma ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması gibi Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenen kurumların uygulanamayacağı açıkça bildirilmiştir.
Kısacası Adli para cezasının ödenmemesi veya şikayetçi olan alacaklıya borcun ödenerek şikayetinden vazgeçmesi sağlanmadığı sürece borçlunun hapis cezasına giden yolunun taşları döşenmeye başlanmış olacaktır.Mevzuat hükümleri de aşağıda ki gibidir.
“(10) (Değişik: 15/7/2016-6728/63 md.) Birinci fıkrada tanımlanan suç nedeniyle, ön ödeme, uzlaşma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler uygulanmaz.
11) (Mülga: 31/1/2012-6273/3 md.; Ek: 15/7/2016-6728/63 md.) Birinci fıkra uyarınca verilen adli para cezalarının ödenmemesi durumunda, bu ceza, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin doğrudan hapis cezasına çevrilir.”
Karşılıksız çek keşide eden borçlu açısından Çek Kanunun 6. Maddesinde pişmanlık hükümlerine yer verilmiş olup bu kapsamda borcunu faizleriyle birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında devam eden yargılamanın sona ereceği veya infazına başlanmış ise infazın sonlanacağına ilişkin düzenlemeler getirilerek çek borçlusunun ödeme konusunda teşviki amaçlanmıştır. Mevzuat hükümleri aşağıda ki gibidir.
“Etkin pişmanlık ve çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılması (1)
MADDE 6 – (Değişik: 15/7/2016-6728/64 md.)
(1) Karşılıksız kalan çek bedelinin, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında,
- a) Yargılama aşamasında mahkeme tarafından davanın düşmesine,
- b) Mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına,
karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırıldığı, MERSİS ile Risk Merkezine 5 inci maddenin sekizinci fıkrasındaki usullere göre bildirilir ve ilan olunur.
(2) Şikâyetten vazgeçme hâlinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.”
Ayrıca son fıkrada cezanın infazından veya kaldırılmasından 3 yıl sonra kişi hakkında verilen düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını kararı veren mahkemeden talep edebilecektir.
Bu hükümler kapsamıda uygulayıcı İcra Ceza Mahkemeleri ve avukatlar arasında usule ilişkin olarak hapis cezasına ilişkin şikayetlerin hangi tarihten itibaren yürürlüğe gireceği yönündedir. Bu sorun kanunun 3.maddesine getirilen ve çekin fotokopisi hakkındaki düzenlemede yer alan “cumhuriyet savcılığın talepte” ibaresinin “icra mahkemesine şikayette” olarak değiştirilmesi ve bu madddenin yürürlüğünün 31.12.2017 tarihine ertelemesinden kaynaklanmaktadır. Bu sebebe dayanarak Çeşitli icra ceza mahkemelerinden görevsizlik kararı almış meslektaşlarımızdan öğrenilmiştir.
Kanaatimce Çek Kanunun 3. maddesinin metninin bütünlük içerisinde ele alınmasından genel olarak çekin ibraz işlemlerine ve çekin fotokopisinin banka tarafından ibraz edene verilmesine ilişkin ve bu fotokopinin salahyattar olarak nerelerde kullanılabileceğine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.Bu kapsamda verilen görevsizlik kararlarının gerekçelerinin de kopyala yapıştır düzeyinde aynı olması mahkemelerin agresif iş yükünden kaçtığı izlenimi uyandırmaktadır. Kaldı ki bu konuda verilen bir görevsizlik kararına ilişkin olarak Ankara Bölge Adliye mahkemesinin vermiş olduğu karar davanın incelenmesi gerektiği yönünde olup görevsizlik kararını bozmuştur.Kararı aşağıda istifadenize sunacağım.
Kanaatimce de kararda yer alan ve katıldığım bu görüş hukuk metodolojisi açısından yerindedir. Usule ilişkin hükümlerinde derhal yürürlüğe gireceği prensibi de düzenlemelerle birlikte değerlendirildiğinde, cezaya ilişkin başvuru ve cezayı düzenleyen Çek Kanunun 5. Maddesini erteleyen hiç bir düzenleme yokken, çekin ibrazına ve fotokopisine ilişkin düzenlemelerin yer aldığı Çek Kanunu 3. Maddesinin değişiklik hükmünün 31.12.2017 tarihine ertelenmesinin, İcra Ceza Mahkemlerine yapılacak başvurular açısından bir etkisinin olmaması gerekir.
Bu kapsamda ilgili Türk Hukuk Sitesinden bir meslektaşımızın paylaştığı kararı istifadenize sunarım.
T.C.ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. CEZA DAİRESİ
Esas No 2016/92
Karar No 2016/99
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
Konya 2. İcra Ceza Ceza Mahkemesince verilen hükme karşı müşteki vekili tarafından 01/11/2016 tarihinde istinaf kamın yoluna başvurulmakla, dosya incelenip görüşüldü;
Şikayetçi vekilinin sanıkların temsilcisi olduğu şirkete ait 06.09.2016 tarihli 25.000,00 TL bedelli çekin ibrazı tarihinde bankada karşılığının bulundurulmaması üzerine karşılıksız çek keşide etme suçundan sanıklar hakkında 17/10/2016 tarihli şikayeti üzerine 6728 sayılı kanununun 62. maddesi ile değişik 5941 sayılı kanunun 3 maddesinin 6. fıkrasının aynı kanunun 76 maddesi ile yürürlüğünün 31/12/2017 tarihi olduğu gerekçesiyle müşteki vekilinin şikayet dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmişse de;
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 09/08/2016 gün ve 29796 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6728 sayılı kanunun 63. maddesi ile değişik 5941 sayılı Kanunun “Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı” başlıklı 5/1 madde fıkrasında; “Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak,bin bçşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, çekin üzerinde yazılı …..unun uu/.enıeme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve gideri toplamından az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır. Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına karşı yapılan itirazlar bakımından 9/6/1932 tarihli vc 2004 sayılı İcra ve iflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası hükınü uygulanır. Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve icra ve İflas Kanununun 347, 349. 350. 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır. 13u davalar çekin tahsil için bankaya ibrae edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.” hükmü öngörülmüştür.
31.12.2017 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6728 sayılı Kanıın’un 62. maddesi ile “Cumhuriyet Başsavcılığına talepte” ibaresi “icra mahkemesine şikayette” şeklinde yapılan değişiklikten önceki 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3/6 madde fıkrasında düzenlenen; “Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmî ödeme hâlinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi, Cumhuriyet Başsavcılığına talepte bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir. Mahkeme veya icra dairesinin istemi hâlinde çekin aslı bu mercilere gönderilir.” hükmü, kanun maddesinin önceki fıkraları da dikkate alındığında çekle ilgili karşılıksız işlemi yapılmasıyla ilgili olup, karşılıksız olduğu tespit edilen çekle ilgili icra mahkemesine şikayette bulunulması üzerine, suç ve şikayet tarihlerinde yürürlükte bulunan 6728 sayılı kanunun 63. maddesi ile değişik 5941 sayılı 5. maddesi uyarınca yargılama yapılarak davanın sonuçlandırılması gerekirken, şikayet tarihi itibariyle icra mahkemelerinin görevli olmadığından bahisle, evrak üzerinden şikayet dilekçesinin reddine karar verilerek CMK’nın 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,
Hukuka aykırı, şikayetçi vekilinin istinaf istemi bıı nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün 5271 sayılı CMK 280/1-b vc 289. maddeleri uyarınca BOZULMASINA; Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 22/11/2016 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Karşılıksız çeke ilişkin olarak yukarıda ele aldığımız düzenlemenin yanında çek kanunun 7. Maddesinde de Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla işlemlerinin tesis edileceği aşağıda tipik eylemleri belirtilmiş suçlarda bulunmaktadır.
Diğer ceza hükümleri
MADDE 7 – (1) Tacirin ticarî işletmesiyle ilgili iş ve işlemlerinde, tacir olmayan kişinin çek defterini kullanarak çek düzenleyen ve düzenleten kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Tacir olmayan kişiye tacir kişiye verilmesi gereken çek defteri veren banka görevlisi hakkında elli günden yüzelli güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
(3) 2 nci maddenin üçüncü fıkrasındaki yükümlülüğe aykırı olarak bankaya gerçek dışı beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Beyanname almadan veya beyannameye rağmen, hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunan kişiye veya bu kişinin yönetim organında görev yaptığı veya temsilcisi ya da imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek defteri veren banka görevlileri elli günden yüzelli güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(4) Kısmen veya tamamen karşılığı bulunmayan çekle ilgili olarak, talebe rağmen, karşılıksızdır işlemi yapmayan banka görevlisi, şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(5) Karşılığı tahsil edilmek üzere bankaya ibraz edilen çekin karşılığının hesapta mevcut olmasına rağmen, hamile ödemede bulunmayan ya da bankanın kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarı hamile ödemeyen banka görevlisi, şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(6) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, buna rağmen çek düzenlerse, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(7) Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi adına çek hesabı açan banka görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(8) Çek defteri basmaya veya bastırmaya kanunen yetkili kılınanlar dışında çek defteri basanlar ve bastıranlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.
(9) Hamiline çek defteri yaprağını kullanmadan hamiline çek düzenleyen kişi, bu aykırılığı içeren her bir çekle ilgili olarak, Cumhuriyet savcısı tarafından üçyüz Türk Lirasından üçbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası ile cezalandırılır. (1)
(10) 2 nci maddenin, sağlanması ve saklanması gereken bilgi ve belgelere ilişkin hükmüne aykırı hareket edilmesi veya çekin karşılıksız çıkması dolayısıyla hamili tarafından talep edilmesi üzerine düzenleyicinin banka kayıtlarındaki adreslerinin kendisine verilmemesi hâlinde, ilgili bankaya Cumhuriyet savcısı tarafından beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.
5941 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN
MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ
GÖSTERİR LİSTE
Değiştiren Kanunun/KHK’nin/ İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası |
4688 sayılı Kanunun değişen veya iptal edilen maddeleri |
Yürürlüğe Giriş Tarihi |
6273 | 2, 3, 5, 6, 7 ve Geçici Madde 3 | 3/2/2012 |
6728 | 2,5,6 ve Geçici Madde 4
3 |
9/8/2016
31/12/2017 |
Yorumlarınızı esirgemeyin..
Av.A.Alper BEKTAŞ